Öğrenmeyi eğlenceli etkinliklerle birleştirerek çocuğunuzla birlikte uzayı keşfetmek ister misiniz? Çocuğunuzun hayal gücünü geliştirip yaratıcılığını kullanabileceği birbirinden eğlenceli beş etkinliği sizler için derledik!
Çocuklarla Birlikte Yapılabilecek 5 Eğlenceli Etkinlik
Aşağıdaki aktiviteler eğlence, bilim ve STEAM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Sanat, Matematik) içermektedir! Etkinlik için gereken kesici malzemelerin dikkatle kullanılmasını önemle hatırlatırız.
Hazırsanız ilk etkinliğimizle başlayalım.
Eğlenceli Etkinlik 1: Meyve Gezegenler
Bu etkinliğimizde meyve saatini eğlenceli ve öğretici hale getirmenin tarifini veriyoruz. Meyvelerden bir güneş sistemi yapmak için dokuz adet farklı meyvenin bulunduğu bir tabak hazırlayalım. Fakat bu meyveleri daire oluşturacak şekilde keselim. Sonrasında bu daireleri, Güneş sistemindeki yıldızımız Güneş’in ve diğer gezegenlerin büyüklüklerine göre yerleştirelim. Bunu yaparken de şu soruların cevaplarını düşünebiliriz:
Güneş sistemindeki gezegenler sırasıyla hangileridir?
Güneş sistemindeki en büyük gök cismi hangisidir?
Güneş sistemindeki en büyük gezegen hangisidir?
Hangi gezegene kızıl gezegen denir? (Bu gezegeni kırmızı meyvelerden oluşturabiliriz)
Güneş sistemimizde yıldız ve gezegenlerden başka hangi gök cisimleri var? (Bu gök cisimlerini leblebilerden veya çikolata parçalarından da yapabilirsiniz.)
(Photo credit: NASA)
Evdeki ilk kolay aktivitemizi tamamladık, vitaminleri depoladık!
Haydi şimdi gelin ikinci aktivitemize başlayalım.
Eğlenceli Etkinlik 2: Mars Helikopteri Yapıyoruz!
Bildiğiniz gibi Mars'a robotlar gönderilerek kızıl gezegende yaşam formları araştırılıyor. Bu robotlardan en sonuncusu Perseverance keşif aracı ve onunla birlikte Mars’a gönderilen Ingenuity isimli helikopter, biz bu yazımızı hazırlarken ilk uçuş testini başarıyla tamamlayarak Dünya dışında otonom uçabilen ilk ve tek insan yapımı nesne oldu. Ingenuity’nin bu başarısı gelecekte birçok bilimsel araştırmanın ve mühendislik geliştirmelerinin de önünü açtı. Şimdi hazırsanız birlikte kendi "Mars helikopteri" modelimizi yapalım.
Yaratıcılığımızı kullandığımız bu etkinlik için malzemelerimiz;
Bir tane büyük marsmellow (Bunun yerine silindir şeklinde köpük veya sünger de kullanabilirsiniz),
4 tane küçük marsmellow (Bunun yerine kare şeklinde küçük köpük veya sünger de kullanabilirsiniz),
5 tane kürdan,
A4 Kağıdı,
Makas
Burada öncelikle helikopterin motor ve iletişim aksamlarının bulunduğu ana gövdeyi hazırlamamız gerekiyor. Bunun için öncelikle büyük marsmellow’a 4 tane kürdanı aşağıdaki görselde göründüğü gibi yerleştirelim.
(Photo credit: NASA)
Küçük marsmellowlarımızı kürdanların diğer ucuna takalım ve aracımızın ayaklarını oluşturualım.
Şimdi A4 kağıdına aşağıdaki görselde göründüğü şekilde 2 adet pervanemizi ve güneş panelimizi çizelim ve boyayalım. Bunu yaptıktan sonra boyadığımız parçaları dikkatlice keselim ve çıkaralım. Sonuç olarak elimizde 2 adet pervane 1 adet güneş paneli olmalıdır.
(Photo credit: NASA)
Pervanelerimizin tam ortasına birer delik açalım ve birbirleriyle dik olacak şekilde 5. kürdanın tepe kısmına yerleştirelim.
Şimdi güneş panelimize de bir delik açalım ve pervanelerin bulunduğu kürdanın tepe kısmına yerleştirelim.
Son olarak hazırladığımız pervane kısmını da ana gövdenin tam üzerine yerleştirelim. Mars helikopterimiz hazır!
(Photo credit: NASA)
Bu eğlenceli etkinliği yaparken çocuğunuzla şu soruların cevaplarını düşünerek eğlenceyi öğrenim tecrübesine dönüştürebilirsiniz;
Pervaneli bir helikopter havanın olmadığı uzayda uçabilir mi?
Helikopter aynı gücü uygulayarak Dünya’da mı daha yükseğe çıkar yoksa Mars’ta mı?
Otonom uçuş ne demektir? Etrafımızda otonom çalışan başka aletler var mı?
Eğlenceli Etkinlik 3: Sürtünmeyi Düşürmek
Üçüncü eğlenceli etkinliğimizde bir Hovercraft yapacağız! Burada öğreneceğimiz konu sürtünme. Bildiğiniz gibi uzayda bir sürtünme yoktur ve uzaya giden astronotlar sadece bu ortama alışmak için dünyada uzun süren eğitimler alırlar. ("Yerçekimsiz ortam olduğu yetmiyormuş gibi bir de sürtünmesiz ortam!" dediğinizi duyar gibiyiz.) Peki Dünya’daki sürtünmeyi azaltabilir miyiz? Araçlar düşük sürtünmede nasıl ilerlerler? Haydi gelin bunu birlikte deneyelim.
Üçüncü eğlenceli etkinliğimizde şu malzemelere ihtiyacımız olacak:
Makas
1 adet balon
1 adet plastik su şişesi
1 adet CD (eski ve kullanılmış bir CD iş görecektir)
Silikon ve silikon tabancası (güçlü bir yapıştırıcı da kullanılabilir)
İlk olarak plastik su şisesinin kapak takılan uç kısmını dikkatli bir şekilde keselim. Sonrasında bu kestiğimiz parçayı CD’nin ortasındaki deliğe denk gelecek şekilde ve kapak takılan kısmı yukarı bakacak şekilde CD’nin ön yüzeyine yapıştıralım.
(Photo credit: NASA)
Burada en önemli nokta, yapıştırdıktan sonra tüm havanın CD deliğinden geçerek diğer tarafından çıkabilmesi.
Masa üstü veya parke zemin gibi pürüzsüz bir ortam bulup düzeneğimizi yerleştirelim. Sonrasında balonumuzu şişirelim ve balonun ağzından hava kaçmaması için balonun ucunu birkaç kez bükelim. Balonunun üflediğimiz ağız kısmını düzeneğimizin şişe kapağı takılan yerine geçirelim. Bu sırada balondan hava kaçmamasına dikkat edelim.
(Photo credit: NASA)
Balonun içindeki havanın dışarıya çıkmasını sağlamak için büktüğümüz kısmını serbest bırakarak hovercraftın masa üzerinde sağa sola gidişini ve hızını gözlemleyelim.
Artık hovercraftınız hazır! Bundan birkaç adet yapabilir ve aile içi bir yarışma bile düzenleyerek sürtünmesizliğin keyfini yaşayabilirsiniz!
Bu eğlenceli ve yapımı kolay etkinlikle aşağıdaki soruların cevaplarını da düşünebilirsiniz:
Sürtünme nedir ve nasıl oluşur?
Dünya’da sürtünme olmasaydı ne olurdu?
Bisikletimiz veya ailemizin arabası frene basınca neden ve nasıl duruyor?
Uzaydaki sürtünmesiz ortamın faydaları ve zorlukları neler olabilir?
Mini bonus: Şişenin kalan kısmından minik bir saksı yapabilir ve o saksıda kendi cherry domateslerinizi de yetiştirebilirsiniz. Bitki yetiştirmek demişken, uzayda tarımyapılabildiğini biliyor muydunuz?
Eğlenceli Etkinlik 4: Yere Başarılı İniş Denemeleri Yapmak
Dördüncü eğlenceli etkinliğimizde işler biraz daha zorlaşacak! Çünkü şimdi sert bir zemine inecek bir uzay aracı yapacağız.
Bu etkinlikte kendi uzay aracınızı oluşturacak ve bu uzay aracına uygun, astronotlara zarar vermeyen bir iniş takımı tasarlayacaksınız! Bu sayede hem Dünya’ya hem de diğer gök cisimlerine nasıl iniş yapıldığını, bu iniş sisteminde nelerin kullanılması gerektiğini ve benzer şekildeki sistemlerin Dünya’da bizler için de kullanılıp kullanılmadığını öğreneceğiz.
Bu aktivite için malzemelerimiz;
2 adet (10 cm X 13 cm) karton parçası
1 adet A4 kağıt
1 adet plastik, kağıt veya köpük bardak
3 tane bükülebilir pipet
3 adet şeker(farklı şeker veya sakızlar da olabilir)
Silikon ve silikon tabancası (güçlü bir yapıştırıcı da kullanılabilir)
3 adet plastik su şişesi kapağı
Öncelikle bardağımız bizim uzay aracımız, bardağımızın altına hazırlayacağımız düzenek ise iniş takımlarımız olacak.
Önce karton parçalarından birini alalım ve tam ortasına uzay aracımızı yapıştıralım. Bu parça bizim uzay aracımızın iniş takımlarıyla bağlandığı bağlantı parçasıdır.
(Photo credit: NASA)
Sonrasında A4 kağıdımızı uzun kenarından ve tam ortadan olacak şekilde ikiye katlayalım ve kat izinden keserek 2 parça elde edelim. Bu parçalar uzay aracımızın iniş takımı için bir amortisör görevi görecektir. Şimdi keserek hazırladığımız bu kağıtlarımızdan ters düz katlamalar ile iki adet kedi merdiveni oluşturalım. Kağımızın son şekli bu halde olmalıdır.
(Photo credit: NASA)
Şimdi bu kağıtlarımızı bağlantı parçamızın iki kenarına güzelce yapıştıralım. Fazlalık kalan kısımları dilerseniz kesebilirsiniz.
İniş ayaklarının bağlantı parçasını yapmak için elimizde kalan karton parçasını kedi merdivenlerinin diğer ucuna yapıştırıyoruz.
Sonrasında sıra iniş ayaklarına geliyor. Bükülebilir pipetlerin bükülme noktasından bakıldığında iki tarafı birbirine eşit değildir. Makas yardımıyla bu iki ucu birbirine eşitleyelim ve diğer iki pipetimize de aynısını yapalım. Tasarımın tamamlanmasına çok az kaldı.
Şimdi pipetlerin bir tarafına taban ayağı yapma zamanı. Bunun için plastik kapakların iç kısımlarına biraz sıcak silikon ekleyelim ve pipetin bir ucunu kapağın iç kısmının tam ortasına yerleştirelim. Tabii ki bunu diğer iki pipet içinde yapmalıyız.
Son olarak bu üç ayağı birbirleri arasında aynı açı olacak şekilde iniş ayakları taban parçasına güzelce yapıştıralım.
İniş takımlarımız ve uzay aracımız hazır! Sıra astronotları araca bindirmeye geldi...
Şekerlerimiz de astronotlarımız olacak. Bayram şekerlerimizi bardağın içine doldurabilir ve testlerimize başlayabiliriz! Belirli bir yükseklikten uzay aracınızı bıraktığınızda eğer astronotlarınız içeride kalıyorsa başarılı bir çalışma yapmışsınız demektir!
Ana uzay gemimiz belirli bir doğrultuda ilerlerken, ondan ayrılan minik uzay gemimiz (bilyemiz) bakalım Ay yüzeyindeki hedefi tutturabilecek mi?
Öncelikle görselde de göründüğü gibi ipin bir ucunu sandalyemizin bir bacağına bant ile yapıştıralım.
(Photo credit: NASA)
Sonrasında atacımızı bardağa sabitleyelim. Bunu yaparken bardağın üst kısmına küçük bir delik açabilir ve oradan atacı geçirebilirsiniz. (Bunu yaparken lütfen dikkatli olun.) Sonrasında ipimizin bir ucundan atacımızı geçirelim, ipin diğer ucunu yüksekte tutarak bardağın bu hat üzerinde kayıp kaymadığını görmek için bir deneme yapalım.
Sonrasında ise bu hattın tam ortasına gelecek şekilde yere hedef kağıdımızı koyalım.
Buradan sonrası sizde. Şimdi hedef kağıdının tam ortasına bilyeyi indirmek için nasıl bir sistem yapmalısınız? Bu sistem otonom yani kendi kendine çalışabilen bir sistem olabilir mi? Hedefi tam 12’den vuran videolarınızı ve fotoğraflarınızı Uzay Kampı Türkiye’nin instagram sayfasınagönderebilirsiniz.
Bonus: Hubble Uzay Teleskobu
Doğum gününüz kutladığınız bir tarihte Hubble Uzay Teleskobu hangi gök cismini gözlemlemiş öğrenmek ister miydiniz?
Eğer bunu öğrenmek isterseniz buraya tıklayarak, doğum gününüzü ay ve gün şeklinde girdikten sonra o tarihlerden birinde gözlemlenmiş bir gök cismini bulabilirsiniz.
Örneğin, 2002 yılında Uzay Kampı Türkiye’nin doğum günü olan 12 Haziran tarihinde Abell 1689 isimli bir gökada kümesini gözlemlemiş.
Çocuklarla birlikte yapılabilecek etkinlkler yazımızın sonuna geldik. Hoşçakalın!
Array ( [0] => stdClass Object ( [id] => 934 [parent] => 23 [order] => 1 [lang_id] => 7455e36a19daead76eaf99fb48ddd24e [title] => Türkiye’nin Uzaydaki Yeri: Geçmiş, Günümüz ve Gelecek [subtitle] => 12.03.2024 [header_img] => 0 [list_img] => upload/media/alper-gezeravci.png [summary] => Gökyüzü, insanlık tarihinde daima bir gizem kaynağıydı. Anadolu toprakları, binlerce yıl boyunca bu gizemi gözlemleyerek, yıldızların altında birçok medeniyeti ağırladı. Günümüzde ise Türkiye, bu gizemli uzay yolculuğunda yeni bir döneme imza attı. [content] =>
Aslında bulunduğu coğrafyada uzayla ilgili çalışmalarını sürdürmüş olan çok farklı bilim insanları yaşamış olsa da, Türkiye'nin uzayla gerçek anlamda tanışması daha yakın bir tarihe, 20. yüzyıla dayanıyor.
Ülke olarak 20. yüzyılda farklı uzay çalışmalarına imza atan Türkiye, 1933 yılında İstanbul Üniversitesi Astronomi Bölümünün açılmasıyla, uzay alanındaki ilk adımlarını atmış oldu. 1936 yılında Atatürk'ün direktifiyle edinilen Türkiye'nin ilk teleskopu, günümüzde de İstanbul Üniversitesi Astronomi Bölümü'nde aktif olarak hizmet vermektedir. Bu tarihi teleskop, güneş yüzeyinde meydana gelen patlamaları gözlemleme görevini sürdürerek bilimsel araştırmalara değerli katkılarda bulunmaktadır. Daha sonraları uluslararası alanda uzayla ilgili farklı anlaşmalara imza atan ülkemiz, uzay alanındaki çalışmalarına uzun bir süre boyunca “haberleşme uyduları” ile devam etti.
Bu uyduların fırlatılması, 1994 yılında TÜRKSAT 1B ile başladı ve geçtiğimiz 30 yıl boyunca Türkiye TÜRKSAT, BİLSAT, RASAT, GÖKTÜRK, İMECE gibi projelerle uydu ve haberleşme çalışmalarını sürdürüldü. Bu çalışmalarla Türkiye, uzayda haberleşme uydusu bulunan 30 ülkeden biri haline geldi.
Türkiye Uzay Ajansı’nın Kuruluşu ve İlk İnsanlı Misyon
Türkiye'nin uzay programı, 2018'de Türkiye Uzay Ajansı'nın (TUA) kurulmasıyla ciddi bir ivme kazandı. TUA aracılığıyla kendi uzay programını oluşturan ülkemiz, uluslararası arenada kendine sağlam bir yer edinmeye kararlı. Gözlem uyduları, iletişim uyduları ve uzay araştırmalarında yapılan bu atılımlar, Türkiye'nin uzayda sadece izleyen değil, aynı zamanda etkileyen bir oyuncu olma çabasını gösteriyor.
Bu heyecan verici uzay yolculuğu, 2024 yılında ise doruk noktasına ulaştı. İlk Türk astronot Alper Gezeravcı, uzaya gönderilen ilk Türk olarak tarihe geçti. Alper Gezeravcı'nın uzaydaki yolculuğu, sadece Türkiye için değil, dünya çapında da büyük bir ilgi uyandırdı. Uzay istasyonuna yapılan bu görev sırasında Gezeravcı, 13 bilimsel deneyi başarıyla gerçekleştirdi.
Alper Gezeravcı'nın uzay görevi, Türkiye'nin uzaydaki rolünü büyük ölçüde güçlendirdi. Türkiye Uzay Ajansı'nın (TUA) bu tür uluslararası iş birlikleri ve uzay misyonları, ülkenin bilimsel ve teknolojik alandaki çıtasını yükseltiyor. Gezeravcı'nın uzaya gönderilmesi, genç nesiller için de büyük bir ilham kaynağı oldu; Türkiye'nin sadece uzayı izlemekle kalmayıp, aynı zamanda aktif bir şekilde katılım gösterdiği bir gelecek hayal etmelerini sağladı. Türkiye'nin uzaydaki yerini belirlemek artık sadece bir hayal değil, gerçek bir başarı hikayesi.
Yakın Gelecekteki Hedefler
Önümüzdeki dönemler için ise, "Ay'a Yolculuk" Türkiye'nin uzaydaki en büyük hedeflerinden biri. Bu, Türkiye'nin uzay araştırmaları alanında önemli bir kilometre taşı olacak ve uluslararası alanda da Türkiye'nin konumunu güçlendirecek bir adım olarak görülüyor.
Uydu Üretiminde Yerlilik ve Millilik
Türkiye, uydu teknolojileri alanında da iddialı hedeflere sahip. Uydu üretimini tek çatı altında toplamak ve yerli imkanlarla geliştirmek, bu alanda dışa bağımlılığı azaltmayı ve teknolojik bağımsızlığı sağlamayı amaçlıyor. Böylece hem askeri hem de sivil alanda kullanılabilecek uydu sistemlerinin geliştirilmesi hedefleniyor.
Uzay İstasyonu ve Bağımsız Erişim
Uzaya bağımsız bir şekilde erişmek için uzay istasyonu kurma planları da Türkiye'nin gündeminde. Bu, Türkiye'nin uzay araçlarını kendi topraklarından fırlatabilmesi ve uzay araştırmalarında daha aktif bir rol alabilmesi için kritik bir adım.
Uzay Teknolojileri ve Sanayi Ekosistemi
Türkiye, uzay teknolojileri ve sanayi ekosistemini geliştirmeyi, toplumda uzay farkındalığını artırmayı ve bu alanda insan gücü yetiştirmeyi amaçlıyor. Uzay Teknolojileri Geliştirme Bölgesi'nin kurulması, bu alanda Ar-Ge ve inovasyonun teşvik edilmesi ve uzay teknolojilerinin ticarileştirilmesi planlanıyor. Sonuç olarak Türkiye Uzay Ajansı'nın (TUA)'nın liderliğinde, Türkiye'nin uzay çalışmaları ve araştırmaları hız kazanmış durumda. Ay'a yolculuk, yerli uydu üretimi, bölgesel konumlama sistemi, uzay istasyonu ve bilimsel misyonlar gibi hedefler, Türkiye'nin uzayda iddialı bir oyuncu olma yolunda emin adımlarla ilerlediğinin göstergesi.
Önümüzdeki dönemde, bu hedeflere ulaşmak için gerçekleştirilecek çalışmalar, Türkiye'nin uzay araştırmaları alanında uluslararası alanda daha görünür bir konuma gelmesini sağlayacak.
[description] => Türkiye’nin Uzaydaki Yeri (Geçmiş, Günümüz ve Gelecek) Gökyüzü, insanlık tarihinde daima bir gizem kaynağı olmuştur. Anadolu toprakları, binlerce yıl boyunca bu gizemi gözlemleyerek, yıldızların altında birçok medeniyeti ağırlamıştır. Günümüzde ise Türkiye, bu gizemli uzay yolculuğunda yeni bir döneme imza atıyor. [keywords] => Türkiye'nin ilk uzay yolcuları, İstanbul Üniversitesi Astronomi Bölümü, haberleşme uyduları, TÜRKSAT 1B, TÜRKSAT, BİLSAT, RASAT, GÖKTÜRK, İMECE, Türkiye Uzay Ajansı’nın Kuruluşu ve İlk İnsanlı Misyon, Türkiye Uzay Ajansı'nın, TUA, İlk Türk astronot Alper Gezeravcı, uzaya gönderilen ilk Türk, Alper Gezeravcı'nın uzay görevi, Ay'a Yolculuk, Uzay Teknolojileri Geliştirme Bölgesi, [extra] => [{"key":"","value":""}] [created_date] => 2024-03-08 11:21:32 [updated_date] => 2024-03-29 16:56:51 [lang] => tr [active] => 1 [search] => 1 [facebook_piksel] => ) [1] => stdClass Object ( [id] => 737 [parent] => 23 [order] => 4 [lang_id] => f3f277e9397ed01b55cab0d48d2d1eb0 [title] => Çocuklar İçin Benzersiz Yaz Kampları! [subtitle] => 15.12.2023 [header_img] => 0 [list_img] => upload/media/yaz-kamplari-2024.jpg [summary] => 2024 Çocuklar İçin Yaz Kamplarına Kayıtlar Başladı! Türkiye'nin Eşsiz Eğitim Merkezinde 7-15 Yaş Grubu İçin Yaz Kampı Eğlencesi ve Eğitim Bir Arada! [content] =>
2024 ÇOCUKLAR İÇİN BENZERSİZ YAZ KAMPLARI
Yaz kampları kayıtları başladı! 23 yılı aşan tecrübesi, sunduğu benzersiz program içerikleri ve yenilikçi yaklaşımıyla Türkiye'nin 1 numaralı uzay bilimleri ve teknolojileri eğitim merkezi Uzay Kampı Türkiyenin çocuklara özel yaz kampı programlarına kayıt için geç kalmayın! ABD'de bulunan kampla birlikte dünyadaki iki kamptan birisi olan, Türkiye'nin benzersiz uzay bilimleri ve teknolojileri eğitim merkezi Uzay Kampı Türkiyede her yıl olduğu gibi 2024 yılı yaz kamplarında da eğlence ve eğitim bir arada olacak.
Çocuğunuzun uluslararası yaz kampına katılarak; binlerce öğrenciyesunulan eğlence, öğrenme ve macera dolu bir yaz kampı deneyimi yaşaması için sınırlı sayıdaki kontenjanları kaçırmayın!
• Uzay Kampı Türkiye'nin 7-15 yaş aralığındaki çocuklar için düzenlediği yaz kampları; katılımcılarına fen ve teknoloji derslerini farklı bakış açılarıyla pekiştirme imkanı sunarken aynı zamanda analitik düşünme ve özgüven kazanımı gibi yetkinlikleri kazandırıyor.
• Yaz kampı programları 7 yaş ve üzeri katılımcılar için, Türkçe ve İngilizce dillerinde, farklı süre ve içeriklerde ve sınırlı sayıda kontenjanlarla sunuluyor.
• "VR Destekli Ay Yürüyüşü", "Sıfır Yerçekimi Duvarı", "Uzay İstasyonu ve Discovery Uzay Mekiği Entegrasyonuyla Sanal Uzay Uçuşu", "Nesil Mars İnteraktif Sergi Alanı" gibi benzersiz eğitim araçlarıyla sunulan çocuklar içinyaz kampı programları; zaman yönetimi, takım çalışması, sorumluluk alma becerilerinin gelişimini sağlıyor, çocuklara hayat boyu unutulmayacak bir eğitim tecrübesi yaşatıyor.
Uygulamalı bilimsel etkinlikler ve eğlenceyle dolu 2024yaz kampıprogramlar:
(*) Türkiye'de ikamet eden ve İşBankası, Vakıfbank veya Bonus platformuna üye bankalara ait kredi kartı sahipleri vade farksız 6 taksitle ödeme yaparak kayıt yaptırabilir. (*) İndirim ve Ödeme Seçenekleri hakkında bilgi içintıklayın
9-12 Yaş Grubu Çocuklar ve Yetişkinler İçin Astro-Tur
2024 Çocuklar için Yaz Kampları Programları Eğlence ve Eğitimin Bir Arada Olduğu Etkinliklerle Dolu!
2024 çocuk yaz kampları, katılımcıların Uzay Kampı Türkiyenin dinamik ve eğlenceli eğitimleriyle keyifli anılar biriktirirken hayat boyu unutamayacakları bir deneyim sunuyor.
Türkçe ve İngilizce dillerinde uygulanan Yaz Gençlik Kamplarına katılan çocuklar ve gençler;
Çevrelerine ve teknolojiye karşı farkındalıklarını geliştirirler.
Uluslararası yaz kampı programlarında kendilerini yabancı dilde ifade etme becerilerini geliştirirler.
Astronot simülatörlerini kullanarak uzay teknolojilerini yakından tanırlar; matematik ve fen bilimleriyle olan ilişkilerini öğrenirler.
2024 Konaklamalı Gençlik Yaz Kampları
Uluslararası Dostluklar Bu Kampta Kuruluyor: “Galaktik Yaz Kampı”yla Benzersiz Bir Eğitim Macerası Yaşayın!
Açık alan oyun parkı "Astronot Macera Parkurunda" sosyalleşme ve takım çalışması etkinlikleri
2024 yaz kampı programları kapsamında düzenlenecek en uzun süreli (6 gün) yaz kampı programı Galaktik Yaz Kampı; çocukların astronot simülatörleriyle uygulamalı eğitim alıp, dijital gezegenevinde astronomi dersleri ve sanal uzay uçuşu, VR gözlükle entegreli 1/6 yer çekimi koltuğunda Ay yürüyüşü deneyimi gibi etkinliklerle uzay bilimlerini öğrenirlerken, aynı zamanda özel sunumlar gecesi, takım oyunları, barbekü partisi gibi eğlenceli etkinliklerle eşsiz bir hafta yaşayacakları yaz gençlik kampıdır. Galaktik Yaz Kampı 9-16 yaş grubundan çocuklar için ve sadece haziran, temmuz ve ağustosta uygulanacak. İngilizce ve Türkçe seçenekli uluslararası yaz kampları bu yıl da en gözde yaz kampı programı olacak. 2024 yaz kampı programlarına; Bulgaristan, Polonya, Romanya ve Litvanya'dan öğrencilerin katılması bekleniyor.
Yaz Kamplarının çocuğunuz için sağlayacağı temel faydalar
Akademik Gelişim:Uzay Kampı Türkiye, çocukların uzay bilimleri ve teknolojilerini öğrenmelerini hedefleyen uygulamalı etkinlikler sunmaktadır. Bu benzersiz deneyimler, bilim ve teknolojiye olan ilgiyi artırmaya ve hatta çocuklara gelecekte bu alanlarda kariyer yapma konusunda ilham kaynağı olmaktadır.
Takım Çalışması ve Liderlik Becerileri: Uzay Kampı Türkiyenin simülasyonlar aracılığıyla sunduğu uygulamalı etkinlikler ekip çalışması ve liderlik becerilerini geliştirmeye odaklanmaktadır. Çocuklar, sorunları çözmek ve görevleri tamamlamak için birlikte çalışmayı öğrenirler, bu da onların gelecekteki kariyerlerinde daha özgüvenli ve etkili liderler olmalarına yardımcı olmaktadır.
Kültürel Değişim: Uzay Kampı Türkiye, dünyanın dört bir yanından çocukları birlikte öğrenmek ve çalışmak üzere bir araya getiren uluslararası bir kamptır. Kültür değişimleri çocukların farklı kültürlere karşı daha büyük bir anlayış ve takdir geliştirmelerine yardımcı olmakta, günümüzün artık küreselleşen dünyasında önemli bir yaşam becerisi olarak kabul edilmektedir.
(*) Türkiye’de ikamet eden öğrencilere 31 Mayıs 2024 tarihine kadar kayıt ve ödeme işlemlerini tamamlamış olmaları koşuluyla 10% indirim uygulanır.
ÖZEL HAFTALAR
Galaktik Yaz Kampı Programları kapsamında 30 Haziran - 6 Temmuz 2024 dönemi "E-Pal Haftası" ve 8 - 24 Ağustos 2024 dönemi "Geleceğin Kaşifleri Zirvesi" olarak kutlanacaktır.
30 Haziran - 6 Temmuz 2024 tarihlerinde düzenlenecek programa Türkiye, Bulgaristan, İngiltere, Polonya, Slovenya, Romanya, ABD, Fransa ve 8 Ağustos - 24 Ağustos tarihleri arasında düzenlenecek programa Türkiye, Bulgaristan, Yunanistan ve Çin'den çocukların katılması beklenmektedir.
2 gün süreli Yıldızlara YolculukAile Programında, ebeveynlerin çocuklarıyla birlikte keyifli zaman geçirebilmeleri ve çocukların da ebeveynleriyle olan iletişimlerini geliştirip, özgüven kazanmalarını hedeflenir. Anne-babalar; uzay istasyonu ve uzay mekiğiyle uçuş görevi, simülatör kullanımı gibi takım çalışması gerektiren etkinliklerde çocuklarıyla birlikte yer alacaklar.
7-10 yaş aralığında bir çocuğun bir ebeveyniyle (veya 18 yaşından büyük bir refakatçiyle) birlikte katıldığı 2 günlük Yıldızlara YolculukAileProgramı 22-23 Haziran ve 3-4 Ağustos 2024 döneminde uygulanacak.
Yıldızlara Yolculuk Aile Programı kapsamında konaklama hizmeti sunulmamakta, bu nedenle katılımcıların konaklama ve transfer planlamalarını kendileri yapmaları gerekmektedir.
Okul Gruplarının Gözdesi: "Yıldızlar ve Gezegenler Macerası"
Vücudunuzun geri kalanı birden fazla eksende dönerken, ağırlık merkezinizi tek bir yerde tutuyor... Göründüğü kadar eğlenceli olduğuna emin olabilirsiniz!
Çocuklar için yaz kampı seçeneklerinden bir diğeri olan Yıldızlar ve Gezegenler Macerası, çocukları uzay bilimleri ve teknolojileri alanında bilinçlendirmeyi hedefleyen iki gün süreli programdır. Yıl boyunca grup katılımlarına da açık olan; okul gruplarının gözdesi Yıldızlar ve Gezegenler Macerası, 2024çocuklar için yaz kampı programları kapsamında bireysel katılıma da açık olacak. Çocuklar; Mars'ı sanal olarak keşfedecekler, NASA tasarımlı astronot simülatörlerini deneyimleyerek Discovery Uzay Mekiği simülatörü ve Uzay İstasyonu entegrasyonuyla yapılan sanal uzay uçuşu görevinde unutulmaz bir uzay serüveni yaşayacaklar. 2 günlük konaklamalı Yıldızlar ve Gezegenler Macerası programı 21-23 Haziran ve 2-4 Ağustos 2024 döneminde uygulanacak.
Simülatörlü Aile Turu:Çocuğunuzla birlikte VR Deneyimi Yaşayın
İzmir'e kısa süreli gelmeyi planlıyorsanız veya sınırlı zamanınız varsa çocuğunuzla birlikte katılabileceğiniz bilim gezilerimizi mutlaka inceleyin..!
İzmir'de kısa süreliğine bulunuyorsanız veya sınırlı zamanınız varsa ve "çocukla İzmir'de yapılabilecek aktivite" arıyorsanız günlük bilim gezilerimizi mutlaka denemelisiniz. Yıl boyunca belirli dönemlerde düzenlenen günlük gezi programlarımız 2024 yaz döneminde de uygulanacak.
7-15 yaş arasındaki öğrencilerin bir yetişkinle birlikte katılabildikleri, Simülatörlü Aile Turunda; Uzay Kampı Türkiyenin en çok ilgi çeken simülatörlerinden sanal gerçeklik (VR) simülatörüyle sanal gerçeklik deneyimi yaşamanın keyfine varacak, Nesil Mars İnteraktif Sergi AlanındaMars’ta kurulması planlanan yaşam alanları hakkında detaylı bilgiler öğreneceksiniz. Programda;topraksız tarım, dijital yıldızevinde astronomi, roketlerin temel çalışma prensipleri, eğlenceli bilimsel deneyler ve simülatör gösterisi gibi etkinlikler de bulunuyor.
Okul öncesi çağdaki çocukların ebeveynleriyle birlikte katılabildikleri günlük gezi programıdır. 5-6 grubundan bir çocuk ve ebeveyninin (veya 18 yaşından büyük bir refakatçinin) birlikte katıldığı Minikler Uzayda-Aile Turu programı; çocukların bilişsel, zihinsel ve motor gelişimlerini destekleyecek özel etkinlikleri içeriyor.
Meraklı ve öğrenmeye istekli çocukların eşsiz bir öğrenme ortamında ebeveynleriyle olan etkileşimlerinin ve fen bilimlerine karşı farkındalıklarının artırılması, uzay teknolojileri hakkında bilgilendirilmeleri hedeflenmektedir.
Astro-Tur: Yıldızları ve Gezegenleri Keşfediyoruz!
Astronomi ağırlıklıgünlük gezi programıAstro-Tur'a, uzay ve astronomi meraklısı yetişkinler de bireysel olarak katılabiliyor.
9-12 yaş arasındaki çocukların bir yetişkinle birlikte, 13 yaş ve üzerindeki katılımcıların tek başlarına katılabildiği astronomi ağırlıklı Astro-Tur programında;NASA tasarımlı astronot simülatörlerinin çalışma prensipleri anlatılıp simülatör gösterisi yapılmaktadır. Program katılımcıları; sihirli küredegüneş sistemi eğitimi, gök atlası yapım atölyesi gibi etkinliklerle uzayı daha yakından tanıyıp bir uzman eşliğinde 30 cm'lik Schmidt-Cassegrain türü aynalı teleskopla gökyüzü gözlemi yapacaklar.
"...2002 yılında Uzay Kampı Türkiye'nin Uluslararası Yaz Kampı'na katılarak farklı ülkelerden gelen bambaşka kültürlerden arkadaşlar edindim. Program süresince Mars kolonisi, Uluslararası Uzay İstasyonu tasarımı ve..."
2024 Yaz Kamplarında Görüşmek Üzere!
[description] => Şimdi Kayıt Yaptırın! 2024 Çocuklar İçin Yaz Kampları. Türkiye'nin Benzersiz Eğitim Merkezinde Eğlence ve Eğitim Bir Arada! ✔️ Uluslararası Galaktİk Yaz Kampı ✔️Aile-Çocuk Uzay Kampı ✔️ Yıldızlar ve Gezegenler Macerası ve Çok Daha Fazlası Bu Kampta! [keywords] => Yaz kampları, Çocuklar için Yaz Kampları, Yaz Kampı, 2024 Yaz Kampı Programları, 2024 çocuklar için yaz kampı, Gençlik Kampları, yaz kampı, yaz gençlik kampı, aile kampları, Aile-Çocuk Kampı, günlük aile turları, Yaz kampı seçenekleri, günlük gezi programı, yetişkinler için astronomi, okul öncesi çağdaki çocuklar için turlar, günlük aile turları, çocukla İzmir'de yapılabilecek aktivite [extra] => [{"key":"Yaz Kamplar\u0131 2024","value":"Yaz Kamplar\u0131 2024"},{"key":"","value":""}] [created_date] => 2020-07-02 08:36:17 [updated_date] => 2024-05-02 15:33:51 [lang] => tr [active] => 1 [search] => 1 [facebook_piksel] => ) [2] => stdClass Object ( [id] => 782 [parent] => 23 [order] => 5 [lang_id] => bfc199e3c86d7010287b1777ad547eff [title] => Kış Gün Dönümü: “En Karanlık Gün” [subtitle] => 21.12.2023 [header_img] => 0 [list_img] => upload/media/kis-gun-donumu2.jpg [summary] => Yılın en kısa günü ve “astronomik kışın” ilk günü olma özelliği taşıyan kış gün dönümünün zamanı geldi! [content] =>
Kış Gün Dönümü: “En Karanlık Gün”
Gün dönümleri bir sonraki mevsimin başlangıcına işaret eden, bir gezegenin yıl içindeki en uzun ve en kısa günleridir. Yılın en uzun günü, yazın başlangıcına işaret eder ve buna yaz gün dönümü denir. En kısa gün ise kışın başlangıcına işaret eder ve bu nedenle kış gün dönümü olarak adlandırılır. İçinde bulunduğumuz Kuzey Yarım Küre’de yaz gün dönümü, Kuzey Kutbu’nun doğrudan Güneş’e doğru eğildiği haziran ayında gerçekleşir. Kış gün dönümü ise Kuzey Yarım Küre’de Kuzey Kutbu’nun Güneş’ten en uzağa eğildiği yani Kuzey Yarım Küre’nin Güneş’ten olabildiğince uzak olduğu aralık ayında gerçekleşir. Bu nedenle kış gün dönümü, güneş ışığının en az alındığı yılın en kısa günüdür.
Neden gün dönümü yaşarız?
Eksen eğikliğinin gezegenimizdeki yaşam üzerindeki etkisini biliyor musunuz?
Kış gün dönümü Türkiye’de ne zaman gerçekleşecek?
Gün dönümü ile ilgili kısa bilgi
Diğer gezegenlerde gün dönümü olur mu?
Kış gün dönümünde gölgenizi nasıl görürsünüz?
Gün ışığı yaşamı nasıl etkiler?
Jüpiter ve Satürn, kış gün dönümünde nasıl gözlemlenebilecek?
Yılın en kısa günü olarak bilinen kış gün dönümü, daha az güneş ışığı Dünya'ya ulaştığı için, yılın en az gündüz vakti olan günüdür. İyi haber şu ki; kış gün dönümünden sonraki her gün, haziran ayında gerçekleşen ve gün ışığının en çok olduğu yaz gün dönümüne kadar biraz daha uzun sürmeye başlayacak.
Neden Gün Dönümü Yaşarız?
Her yıl, gün dönümlerini deneyimlememizin nedeni; gezegenimizin dönme ekseninin 23.4 derecelik bir açıyla eğik olmasıdır. Bu, Dünya'nın Güneş etrafındaki yörüngesinde dik olmadığı anlamına gelir ve mevsimlerin oluşmasına neden olur.
Teşekkürler eksen eğikliği
Eksen Eğikliğinin Etkileri
Dünya'nın eksenindeki bu eğimin, gezegenimizdeki yaşam potansiyeli üzerinde etkisini düşünelim. Bu eğimde Dünya'nın yörüngesi yaz ve kış arasında dramatik sıcaklık değişikliklerine neden olacak kadar etkilidir. Bununla birlikte, bu etki ne aşırıdır ne de gezegeni uzun süre yaşanmaz hale getirecek kadar uzundur. Eksen eğikliğinin sonucu olan bu ılımlı değişkenlik, yaşamın çağlar boyunca yavaş yavaş gelişmesine ve canlıların hayatta kalmasına izin vermiştir.
Kuzey Yarım Küre için kış gün dönümü, her yıl 21 veya 22 Aralık'ta; Dünya genelinde tam olarak aynı zamanda gerçekleşir. Bu yıl kış gün dönümü 22 Aralık günü Türkiye saatiyle 00.47’de gerçekleşecek.
İngilizcede gün dönümü anlamına gelen "solstice" kelimesi, Latince "sol" yani "Güneş" kelimesi ile, sabit durmak anlamına gelen “stare” kelimesinin birleşiminden oluşur. Güneş’in doğudan doğup batıdan batması sırasında (Dünya’nın batıdan doğuya doğru dönmesi nedeniyle), mevsime bağlı olarak yıl boyunca gökyüzündeki konumu değişir. Gün dönümü sırasında Güneş, gökyüzündeki en yüksek ve en alçak noktasına ulaşır. Bunlar Güneş’in yolculuğundaki dönüm noktaları olan sırasıyla yaz ortası ve kış ortasına karşılık gelir. Güneş, yaz gün dönümünde zirveye ulaştığında ufka doğru yolculuğuna başlar ve kış gün dönümündeyse ufuktaki en alçak noktasına gelir. Bu dönüm noktalarından önceki haftalarda, Güneş çok az hareket ediyor gibi görünür. Bu duruma “Güneş’in durması” adı verilir.
Gün Dönümü Yaşanan Tek Gezegen Dünya Değil!
Eğik dönme eksenine sahip herhangi bir gezegende de gün dönümü gözlemlenir. Bunun yanında, diğer gezegenlerin mevsimlerinin birkaç nedenden dolayı iklimsel olarak Dünya'dakilere benzer olmadığını belirtmemizde fayda var. İlk olarak gezegenler, eksenel eğimlerinde değişiklik gösterir. Örneğin, Venüs'ün dönme ekseni sadece üç derece eğiktir. Neredeyse dik sayılabilecek bu eğim nedeniyle Venüs’te, yaz ve kış gün dönümleri arasında Dünya'dakilerden çok daha az mevsimsel fark vardır.
Ek olarak, Mars gibi gezegenler Dünya'nınkinden daha az dairesel yörüngeye sahiptir. Bu durum onların Güneş’e olan uzaklıklarının Dünya’dakinden daha dramatik bir şekilde değiştiği ve buna bağlı olarak da mevsimsel sıcaklık üzerinde daha büyük etkileri olduğu anlamına gelir.
Dünya'nın eksenel eğimi, mevsimlerin oluşmasında daireye yakın yörüngesinden çok daha büyük bir rol oynar. Dünya, Güneş'e en yakın konumunu 21 Aralık gün dönümünden yaklaşık iki hafta sonra; Kuzey Yarım Küre'nin kışı sırasında gerçekleştirir. Dünya, Kuzey Yarım Küre'nin yaz aylarında; 21 Haziran gün dönümünden yaklaşık iki hafta sonra Güneş’ten en uzaktadır.
Gün dönümünü görmemiz mümkün mü? Evet! Gökyüzünde neler olduğunu ve zamanla güneş ışığında meydana gelen değişiklikleri not ederek gün dönümünün etkilerini görmek mümkün olabilir.
22 Aralık’ta Gölge Boyunuza Ne Olacak?
Kış gün dönümünde, öğle vakti dışarıda durup gölgenize baktığınızda; tüm yıl boyunca görebileceğiniz en uzun gölgeyi görebilirsiniz. Bunun nedeni şöyle açıklanabilir: Güneş her gün doğudan doğar ve batıdan batar ve bu yolculuğunda gökyüzünde adeta sanal bir yay çizer.
Bu yayın yüksekliği, Dünya'nın Güneş etrafındaki yıllık yörünge hareketi sırasında değişir. Gezegenimiz Güneş’in etrafındaki yörüngede dolanırken, bir kutup Güneş’e doğru eğilirken diğer kutup ondan uzağa doğru eğilir. Kuzey Yarım Küre'de kış aylarında Kuzey Kutbu güneşten uzağa doğru eğilir, bu nedenle "yayın yüksekliği" yani Güneş'in ufuk çizgisinden olan açısal uzaklığı düşüktür ve bu nedenle gölgeniz uzun görünür.
Pek çok insan için kış gün dönümü, sonbaharın kışa dönmesine işaret eder. Ancak “kışın astronomik ilk günü” olarak adlandırılan kış gün dönümü ile “kışın meteorolojik ilk günü” olarak adlandırılan kış mevsiminin ilk günü arasında bir fark vardır. Meteorologlar her yıl sıcaklık kayıtlarına göre kış mevsiminin ilk gününü belirler.
Gün Işığındaki Değişikliklere Göre Yaşam
Bazı bitki ve hayvanlar gün ışığındaki değişikliklere göre yaşamlarını düzenler. Örneğin günler kısaldığında, yapraklar daha az gün ışığı ve daha düşük sıcaklıklar nedeniyle yeşil rengini kaybeder. Antik çağlardan beri, dünyanın her yerinden insanlar da bu yıllık ritme dikkat etmiştir. Dünyanın dört bir yanındaki kültürlerde, kış gün dönümünü kutlanır. Ateş ve ışık, yılın en karanlık bu gününde düzenlenen kutlamaların geleneksel sembolleridir.
Bununla birlikte, özellikle soğuk kış koşullarını önemsemeyen yıldız gözlemcileri için uzun gecelerin bazı faydaları vardır. Soğuk kış günleri, yaz aylarına kıyasla daha düşük nem oranına sahip olduğundan; sunduğu berrak gökyüzü ile gözlemcilerini ödüllendirir.
Mutlu bir gün kış gün dönümü geçirmeniz dileğiyle, gökyüzünüz açık olsun…
[description] => Yılın en kısa günü ve “astronomik kışın” ilk günü olma özelliği taşıyan kış gün dönümünün zamanı geldi! Gün dönümleri bir sonraki mevsimin başlangıcına işaret eden, bir gezegenin yıl içindeki en uzun ve en kısa günleridir. Yılın en uzun günü, yazın başlangıcına işaret eder ve buna yaz gün dönümü denir. En kısa gün ise kışın başlangıcına işaret eder ve bu nedenle kış gün dönümü olarak adlandırılır. 21 Aralık kış gün dönümünü ve daha fazlası blogumuzda! [keywords] => kış gün dönümü ne zaman, kış gün dönümü nedir, kış gün dönümü en uzun gece, kış gün dönümü ne demek, kış gün dönümü hangi tarihtedir, gün dönümü kısa bilgi, kış gün dönümü, kış gün dönümü gecesi, kuzey kış gün dönümü, 21 aralık kış gün dönümü özellikleri, kış gün dönümü türkiye, kış yaz gün dönümü, gün dönümü nedir, gün dönümü ne demek, gün dönümü ne zaman, gün dönümü tarihi, gün dönümü anlamı, 21 aralık ne olacak, 21 aralık özellikleri, 21 aralık en uzun gece, 21 aralık 2022, 21 aralık dünyanın güneşe karşı konumu, 21 aralık durumu, 21 aralık en uzun gece nerede, 21 aralık gece gündüz süreleri, 21 aralık gölge boyu, 21 aralık güneş ışınları, 21 aralık gün dönümü, 21 aralık hakkında bilgi, 21 aralık'ın özellikleri, 21 aralık'ın önemi, 21 aralık gezegenler, 21 aralık ile ilgili bilgiler, [extra] => [{"key":"","value":""}] [created_date] => 2020-12-20 12:45:56 [updated_date] => 2024-03-06 11:46:35 [lang] => tr [active] => 1 [search] => 1 [facebook_piksel] => ) [3] => stdClass Object ( [id] => 922 [parent] => 23 [order] => 6 [lang_id] => 7269e2431d4f64d4ffa2781791581d2a [title] => Güneş Sisteminde Bir Tatile Ne Dersiniz? [subtitle] => 18.07.2023 [header_img] => 0 [list_img] => upload/media/gunes-sisteminde-tatil.jpg [summary] => Merhaba, geleceğin uzay kaşifleri! Güneş sistemi boyunca müthiş gerçekler ve harika karşılaştırmalarla canlanan gezegenlerle dolu, bu dünya dışı yolculuğa hazır olun. [content] =>
Dünya'da ortalama sıcaklıklar aynı hafta içerisinde 3 kez üst üste rekor kırarken, küresel ortalama sıcaklığın 17,23 derece olduğu 6 Temmuz, "kaydedilen en sıcak gün" olarak kayıtlara geçti. Peki diğer gezegenlerde durum nasıl? Haydi hep birlikte gözden geçirelim.
Hangi Gezegende Tatil Yapmak İsterdin?
Güneş'e en yakın gezegen olan Merkür ile başlayalım. Merkür, Güneş'ten yaklaşık olarak 58 milyon km uzaklıktadır.
Merkür’ün, gündüzleri inanılmaz derecede sıcak olabileceğini ve 430°C'ye kadar çıkabileceğini biliyor muydunuz?
Bu, bir fırından daha sıcak demek! Ancak güneş battığında Merkür soğur ve -180°C'ye kadar dondurucu bir soğuk oluşur.
Merkür'ün çok ince ve seyrek atmosferi, Güneş rüzgarı tarafından yüzeyinden sıyrılan atomlardan oluşur.
Sıradaki durak Venüs, Dünya'nın sıcak komşusu olarak bilinir. Venüs, Güneş'ten yaklaşık olarak 108 milyon km uzaklıktadır.
Venüs, güneş sistemimizde gerçekten sıcak bir noktadır ve gezegenin etrafında ortalama 464°C'lik bir sıcaklık vardır.
Hatta Merkür'den daha sıcak!
Bunun nedeni Venüs'ün kaçak sera etkisine sahip olmasıdır. Venüs'ün yoğun atmosferi çoğunlukla Karbondioksit ve Sülfürik Asit bulutlarından oluşur, bu da yüksek yüzey sıcaklığına katkıda bulunan güçlü bir sera etkisi yaratır. Sürekli kaynayan bir saunaya benzer bir gezegende olduğunuzu hayal edin!
Şimdi, kendi güzel gezegenimize, Dünya'ya bir ziyarette bulunalım. Dünya, Güneş'ten yaklaşık olarak 150 milyon uzaklıktadır. Burada sıcaklık aralığı oldukça rahattır; bazı yerlerde dondurucu soğuklar yaşanırken (-89.2°C ), diğer yerlerde 56.7°C'ye kadar çıkabilen sıcaklıklar hissedilir.
Tam da insanlar, birçok bitki ve hayvan için uygun bir ortam!
Dünya'nın çoğunlukla Azot (%78) ve Oksijen (%21) içeren bir atmosferi vardır. Karbondioksit ve su buharı gibi diğer gazların izlerini içerir. Yaşamı destekler ve sıcaklığı düzenleyen ve zararlı radyasyondan koruyan koruyucu bir tabaka sağlar.
Sonraki durak, sıkça "Kızıl Gezegen" olarak adlandırılan Mars'tır. Mars, Güneş'ten yaklaşık olarak 228 milyon km uzaklıktadır.
Mars, Dünya'dan biraz daha soğuktur; kutuplara yakın bölgelerde -87°C ile ekvatora yakın bölgelerde -5°C arasında sıcaklıklar görülür.
Gelecekte Mars'ı keşfetmek için büyük bir potansiyele sahibiz. Kim bilir, belki bir gün Mars'ı ziyaret ederiz!
Mars, çoğunlukla Karbondioksitten oluşan ince bir atmosfere sahiptir. Ayrıca Azot ve Argon izleri de bulunur, ancak atmosfer basıncıDünya'ya göre çok daha düşüktür.
Şimdi, güçlü gaz deviJüpiter'e doğru yolculuğumuza çıkalım. Jüpiter Güneş'ten yaklaşık olarak 778 milyon km uzaklıktadır.
Jüpiter, yüzeyi Dünya gibi katı bir yapıya sahip olmayan bir gezegendir. Devasa girdaplı bulutlarla kaplıdır. Güneş'ten uzak olsa da, Jüpiter'in bulut tepeleri oldukça soğuktur ve ortalama yaklaşık -145°C'yi bulur.
Sürekli olarak dondurucu soğuk bir gezegende olduğunu hayal edebiliyor musunuz?
Jüpiterin ana olarak Hidrojen ve Helyumdan oluşan yoğun bir atmosferi vardır. Ayrıca su buharı, Metan, Amonyak ve diğer bileşiklerin izleri de bulunur.
Jüpiter, ünlü Büyük Kırmızı Leke de dahil olmak üzere renkli bulut şeritlerine sahiptir, devasa bir fırtına sistemini barındırır.
Sonra, güzelliğiyle ünlü halkalı gezegenSatürn'e geçelim. Satürn, Güneş'ten yaklaşık olarak 1.4 milyar km uzaklıktadır.
Jüpiter gibi, Satürn’ün de katı bir yüzeyi yoktur. Bulut tepeleri, ortalama olarak -178°C'lik bir sıcaklığa sahiptir.
Satürn'ün halkalarını keşfetmek için cekete ihtiyacımız yoktur.
Satürn'ün atmosferi çoğunlukla Hidrojen ve Helyumdan oluşur. Ayrıca Metan ve Amonyak gibi diğer gazların izlerini içerir.
Şimdi, buzlu devUranüs'e doğru maceraya atılalım. Uranüs, Güneş'ten yaklaşık olarak 2.9 milyar km uzaklıktadır.
Bu gezegen gerçekten soğuktur ve ortalama yaklaşık -195°C' dir. Uranüs, devasa buz küplerinin olduğu dondurucu bir yer olarak adlandırılır.
Bu kadar dondurucu bir yerde olmayı düşünmek bile üşütüyor!
Uranüs'ün kalın atmosferi, çoğunlukla Hidrojen ve Helyumdan oluşur ve Metan gibi diğer gazların izlerini içerir. Atmosferi benzersiz mavi-yeşil bir renge sahiptir.
Son olarak, güneş sistemimizdeki başka bir buzlu dev olan Neptün'ü ele alalım. Neptün, Güneş'ten yaklaşık olarak 4.5 milyar km uzaklıkta bulunur.
Neptün, Uranüs'ten daha soğuktur ve ortalama yaklaşık -200°C'ye sahiptir.
Bu, gezegenimizde yaşadığımız en soğuk sıcaklık demektir.
Neptün'ün atmosferi Hidrojen, Helyum ve Metan izlerinden oluşur. Derin bir mavi renge sahiptir, güçlü rüzgarlar ve fırtınalar yaşar.
Vay canına, güneş sistemimiz inanılmaz bir çeşitlilikle dolu! Alev gibi sıcaklıklardan buz gibi soğuklara ve ince atmosferlerden yoğun olanlara kadar, her gezegenin kendine özgü bir karakteri var.
Unutmayın, evren hakkında öğrenilecek her zaman inanılmaz şeyler vardır, bu yüzden merakınızı canlı tutun ve keşfetmeye devam edin!
Geleceğin uzay kaşifleri, eğer güneş sistemimizin gezegenlerinden birine tatil için gidebilme şansınız olsaydı, hangi gezegeni seçerdiniz ve neden? Her gezegenin benzersiz özelliklerini düşünelim ve onları heyecan verici mekanlar yapan şeyleri göz önünde bulunduralım. Seçiminizi ve neden o özel gezegeni ziyaret etmek istediğinizi sosyal medyada paylaşıp bizi etiketlemeyi unutmayın!
[description] => Eğer güneş sistemimizin gezegenlerinden birine tatil için gidebilme şansınız olsaydı hangi gezegeni seçerdiniz ve neden? Her gezegenin benzersiz özelliklerini düşünelim ve onları heyecan verici mekanlar yapan şeyleri göz önünde bulunduralım. Sizlere bu konuda harika bir blog hazırladık! Önce bloğumuzu okuyun, sonra seçiminizi ve neden o özel gezegeni ziyaret etmek istediğinizi bizlerle paylaşın! [keywords] => güneş sisteminde sıcaklık farklılıkları, gezengenlerdeki sıcaklıklar, gezegenlerin bilgileri, güneş sistemindeki en sıcak ve en soğuk dereceler, merkür, venüs, dünya, mars, jüpiter, satürn, uranüs, neptün, gezegenlerin güneşe olan uzaklıkları, gezegenlerin atmosferleri, gezegenler, güneş sistemi, en sıcak gün [extra] => [{"key":"","value":""}] [created_date] => 2023-07-17 16:57:37 [updated_date] => 2023-08-25 08:56:47 [lang] => tr [active] => 1 [search] => 1 [facebook_piksel] => ) [4] => stdClass Object ( [id] => 762 [parent] => 23 [order] => 8 [lang_id] => 7d819c1776e97cf787fbf4e5d6e53fca [title] => Astronotlar Neden Uzay Giysisi Giyerler? [subtitle] => 13.09.2020 [header_img] => 0 [list_img] => upload/media/15.jpg [summary] => Astronotlar Neden Uzay Giysisi Giyerler? Uzay ortamı insanlar için tehlikeli midir? Bu yazımızda astronot kıyafetlerini inceledik. [content] =>
Astronotlar Neden Uzay Giysisi Giyerler?
Uzay ortamı insanlar için tehlikeli midir?
Tehlikelerden korunmak için uzay ortamında ne yapılmalıdır?
Her astronot aynı uzay giysisini giyebilir mi?
Uzay giysileri bizi nelerden korur?, Uzay sıcak mıdır yoksa soğuk mudur?, Uzayda basınç var mıdır?
Astronotlar uzay yürüyüşü sırasında yemek yiyebilirler mi?
Peki önümüzdeki yıllarda nasıl uzay giysileri göreceğiz?
ASTRONOTLAR NEDEN UZAY GİYSİSİ GİYERLER?
Astronotlar, uzay aracından çıktıklarında ve "uzay ortamına" maruz kaldıklarında mutlaka uzay kıyafetlerini giymiş olmalıdırlar, ama neden?
Uzay ortamı insanlar için tehlikeli midir?
Deniz seviyesinden sadece 100 km yükseldikten sonra dış uzayın başlangıcı olarak tanımlanan yer Karman Hattı olarak bilinir. Bu hattan sonraki tehlikeli bölge maalesef insanların yaşayabilmesi için uygun bir ortam değildir. Bunun en bilinen sebebi o alanda solunabilir oksijenin neredeyse yok denecek kadar az olmasıdır.
Oksijen neredeyse yaşayan tüm canlılar için bir yakma aracı olarak iş görür. Ciğerlerimize çektiğimiz oksijen vücudumuzda aldığımız besinleri yakarak hücrelerimize enerji kazandırmak için kullanılır. Minik bir fabrika olarak çalışan ciğerlerimiz, bu yakma işlemi sonrasında 2 oksijen ve 1 karbon atomunun meydana getirdiği karbondioksit molekülünü dışarıya atar.
Oksijen yoksunluğu her ne kadar tek tehlikeymiş gibi görülse de aslında tehlikelerden yalnızca biridir.
Tehlikelerden korunmak için uzay ortamında ne yapılmalıdır?
Eğer günün birinde uzaya gidecekseniz yanınıza alacağınız belki de en önemli şey uzay giysisidir. Uzay giysileri küçük bir uzay aracı gibidir ve astronotları uzaydaki tehlikelere karşı korur. Uzay giysilerinin sırt çantası gibi görülen ve Birincil Yaşam Destek Sistemi olarak adlandırılan kısmında bulunan oksijen tüpleri, astronotların uzay yürüyüşleri süresince onlara oksijen sağlamakla kalmaz ayrıca içeride oluşacak karbondioksit moleküllerini de toplar.
Günümüzde Uluslararası Uzay İstasyonu’nda kullanılan uzay giysileri sürekli orada kalır. Yani her astronotun kendine özel bir uzay giysisi olmaz. Yer Kontrol Merkezinden gelen görevlendirmelere göre aynı uzay giysisi birkaç astronot tarafından da giyilebilir.
Her astronot aynı uzay giysisini giyebilir mi?
Tahmin edebileceğiniz gibi her astronotun fiziksel yapısı aynı değildir. Kimi astronot uzun boylu, kimisi kısa boylu, kimisi biraz daha zayıf ya da kilolu olabilir. İşte bu nedenle astronotların Uluslararası Uzay İstasyonu’nda kullandığı üç farklı (küçük, orta ve büyük) bedende uzay giysisi vardır. Bu uzay kıyafetlerin bağlantı noktaları aynı olduğundan bir astronot isterse bu üç farklı bedenden kendisine özel bir birleşim de yapabilir.
Uzay giysileri bizi nelerden korur?
Uzay giysileri en başta bahsettiğimiz oksijen yoksunluğunu belli bir süre için giderebilir. Uzay giysisi astronotların oksijen ihtiyacını yaklaşık 6 ile 8,5 saat süresince karşılar. Sonrasında boşalan oksijen tüplerinin yeniden doldurulabilmesi için astronotlar mutlaka uzay istasyonuna geri dönmelidir. Diğer bir koruma ise ortam sıcaklığı ile ilgilidir.
Uzay sıcak mıdır yoksa soğuk mudur?
Uzay ortamında sıcaklık maalesef insan vücudunun dayanamayacağı kadar yüksek ya da düşüktür. Örneğin, Güneş’in (normal olarak Dünya atmosferinden etkilenmeden) pırıl pırıl parladığı uzayda, uzay yürüyüşüne çıkan bir astronot eğer uzay giysisi olmadan uzay aracından dışarıya çıkarsa radyasyonun da etkisiyle bir anda yaklaşık 120 santigrat derecelik bir sıcaklıkla karşılaşır.
Güneş olmadığında (astronotlar Dünya'nın gölgesine geldiklerinde) ise sıcaklık bir anda yaklaşık -120 santigrat dereceye kadar düşer. Bu durum uzayda bir atmosfer olmadığı için çok ama çok ani bir şekilde yaşanır. İşte bu zorlu koşullarda astronotu güvende tutan tek şey uzay giysisidir. Uzay giysisinin içinde bulunan ve damar yapısını andıran özel kanallardan sağlanan su geçişi, astronotun vücut ısısının dengelenmesine yardımcı olur.
Sıcaklık farklılıklarının yanı sıra astronotun basınç, radyasyon ve meteor tozlarından korunabilmesi için de uzay giysisini giymesi gerekir.
Uzayda basınç var mıdır?
Dünya’da atmosfer ve dolayısıyla da bulunduğumuz yüksekliğe bağlı olarak üzerimize sürekli etki eden bir basınç kuvveti vardır. Bu kuvveti gözümüzle göremeyiz, fakat özellikle inişli çıkışlı bir yolda giderken veya uçaktayken sürekli bu etkinin sonuçlarını deneyimleriz. Havanın oluşturduğu bu basınç ile vücudumuzun iç basıncı sürekli denge durumundadır. Uzayda hava yoktur bu uzayda hava basıncının da olmaması anlamına gelir. Bu nedenle uzay giysileri, astronotlara gerekli dış basıncı uygulamak için tıpkı bir balon gibi bir miktar havayla şişirilir. Böylece astronotların vücut sıvıları, uzay yürüyüşü sırasında da sıvı şekilde kalabilir.
Uzaydaki radyasyon
Dünya’nın atmosferi bizi aynı zamanda güneşin zararlı ışınlarından da korumaktadır. Bu nedenle (yaz günü, altında uyuyup kalmadığımız sürece) Güneş bize çok etki etmez. Fakat uzayda bir atmosfer tabakası bulunmadığından güneşin zararlı ışınları astronotlara çok büyük zararlar verebilir. Uzay giysileri, astronotları radyasyondan koruyacak ve gelen ışınları yansıtacak katmanlara sahiptir. Aynı zamanda astronotların gözlerini koruyabilmek için altın kaplama bir vizör bölümü de uzay giysisinin parçaları arasında bulunur.
Kurşundan hızlı meteor tozları
Meteor tozları dünyanın yörüngesinde dolanan küçük kaya parçaları ve taneciklerdir. “Minicik bir toz astronota nasıl zarar verecek ki?” diye düşünebilirsiniz. Meteor tozları Dünya’nın yörüngesinde saatte yaklaşık 24 bin km hızla hareket ederler. Dolayısıyla herhangi bir küçük tanecik astronota çarptığında ona tahmininizden çok daha büyük zararlar verebilir. Bu yüzden uzay giysisinin üst kısmında, "Sert Üst Gövde" olarak adlandırılan bölgede kurşun geçirmez yeleklerin yapısına benzer bir "koruma kalkanı" bulunur. Bu kalkan sayesinde astronotlar meteor tozlarının ölümcül tehditlerinden korunurlar.
Astronotlar uzay yürüyüşü sırasında yemek yiyebilirler mi?
Astronotlar bazı durumlarda uzun süren uzay yürüşleri yapmak zorunda kalabilir. Bu konudaki rekor 8 saat 56 dakika boyunca uzay yürüyüşü gerçekleştiren Jim Voss and Susan Helms isminde iki astronota aittir. Tabii ki bu uzun uzay yürüyüşü sırasında hepimiz gibi astronotlar da acıkabilirler ya da susayabilirler. Gerekirse uzay istasyonuna giderek yemek yiyebilirler diye düşünebilirsiniz; ancak uzayda geçen her dakika planlı ve çok önemlidir. Birinin yardımıyla bile giyilmesi 15 dakika süren bir uzay giysisini giyip çıkarmak astronota yarım saatlik bir zaman dilimi kaybettirebileceğinden astronotlar uzay istasyonuna dönerek bir yemek molası vermeyi tercih etmezler. NASA bu konuya da bir çözüm bulmuştur.
Normal şartlar altında Uluslararası Uzay İstasyonu astronotları için lezzetli yiyecekler içeren menüler hazırlanmıştır. İçinde atıştırmalıkların da olduğu bu menüler, astronotlar tarafından istasyonda tüketilebilir. Aynı zamanda zorlu uzay yürüyüşlerinde astronotların enerji kazanabilmeleri için uzay giysisi kaskının içinde ağıza yakın bir noktada sabitlenmiş yüksek kalorili bir çikolata da bulunur. Özellikle uzun uzay yürüyüşlerinde astronotların en çok hoşuna giden bu çikolataları tükettikleri yemek molalarıdır. Ellerini kullanamadıkları için astronotlar çikolatayı parça parça ısırarak tüketirler.
Yüksek kalorili çikolatayı tüketen astronotun sıradaki ihtiyacı tabii ki sudur. Yine uzay giysisi kaskında ağza yakın alanda bulunan bir su torbası ve bu torbaya bağlı bir pipet imdada yetişir. Pipetin ucu ağız yardımıyla açılıp kapanabilir. Dolayısıyla astronot su içmek istediği zaman bu yapıyı ısırarak suyun akışını sağlar. Sonrasında da kapatarak suyun kaskın içerisinde dağılmasını önler.
Uzay giysisinin fiyatı ne kadardır?
Bir uzay giysisinin fiyatı yaklaşık 12 milyon dolar olarak belirlenmiştir. Her astronot için özel bir uzay giysisi yapılmamasının yanında, üzerinde herhangi bir problem olmadığı sürece uzun yıllar boyunca tekrar tekrar kullanılabildiği düşünüldüğünde uygun maliyetli olduğu söylenebilir.
Peki uzay giysinin en pahalı parçası hangisidir?
Genel olarak tek bir uzay giysisi üzerinden bakıldığında en pahalı parça sırt çantasına benzeyen "Birincil Yaşam Destek Ünitesi"dir. Hem oksijen hem de sıcaklık gibi hayati ayarlamaları yapan bu ünite çok fazla elektronik cihaz içerir. Ancak maliyet açısından bakıldığında NASA’nın en çok harcama yaptığı parça astronotların eldivenleridir. Uzay giysisi eldivenleri, astronotların uzayda yapabileceği çalışmalarda en sınırlayıcı faktördür. Astronotlar uzay yürüyüşleri sırasında yaklaşık 110 tane alet ve ekipman kullanırlar. Eldivenler şişirilmiş bir balon gibi davrandığından, parmakları bükme çabasına karşı direnir. Astronotlar, elindeki her hareketle bu baskıya karşı savaşmalıdır, bu da yorucudur ve bazen yaralanmaya neden olabilir. Ayrıca, eldivenlerin eklemleri hayatı tehdit eden, sızıntılara yol açabilecek aşınmaya maruz kalabilir. Bu nedenle eldivenler astronotların hareket kabiliyetine yardımcı olmak için özel olarak tasarlanır.
Uzay giysileri temelde giyilebilir "uzay araçlarıdır" ve astronotları sadece hayatta tutmakla kalmaz; besler, iletişim kurmalarına izin verir ve hatta tuvalet gibi kullanılabilir.
Peki önümüzdeki yıllarda nasıl uzay giysileri göreceğiz?
NASA astronotları “Artemis Programı” kapsamında Ay'ın Güney Kutbu'nun yakınlarını keşfetmeleri için gönderdiğinde, ay yürüyüşçüleri Axiom Space tarafından sağlanan uzay kıyafetlerini giyecekler. NASA, Axiom şirketini Artemis III görevi için modern giysiler geliştirmesi için seçti ve Teksas'taki Houston Uzay Merkezi'ndeki bir etkinlik sırasında 15 Mart Çarşamba günü ilk prototipin ortaya çıktığı etkinliklere katıldı.
Yetkililer; “NASA'nın Axiom ile ortaklığı, astronotları Ay'a indirmek için kritik öneme sahip. NASA'nın uzun yıllara dayanan araştırma ve uzmanlığına dayanan Axiom'un yeni nesil uzay giysileri, yalnızca ilk kadının Ay'da yürümesini sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda daha fazla insanın Ay'da her zamankinden daha fazla bilimi keşfetmesi ve yürütmesi için fırsatlar da açacak" dedi.
Artemis III, uzun vadeli ay keşiflerini ve bilimsel keşifleri ilerletmek ve Artemis Nesli'ne ilham vermek için ilk kadın da dahil olmak üzere astronotları Ay'a indirecek. NASA, görev için uzay giysisi de dahil olmak üzere ayda yürüyüş sistemini teslim etmek için Axiom Space'i seçti. Axiom Extravehicular Mobility Unit veya AxEMU olarak adlandırılan uzay giysisi, NASA'nın uzay giysisi prototip geliştirmelerini temel alıyor ve en son teknolojiyi, gelişmiş hareketliliği ve Ay'daki tehlikelere karşı ek korumayı içeriyor.
NASA uzmanları, uzay giysilerinin inşa edileceği teknik ve güvenlik standartlarını tanımladı ve Axiom Space, bu temel kurum gereksinimlerini karşılamayı kabul etti. AxEMU, ay manzarasının daha fazlasını keşfetmek için gereken hareket aralığına ve esnekliğe sahiptir ve giysi, ABD erkek ve kadın nüfusunun en az yüzde 90'ını barındıran çok çeşitli mürettebat üyelerine uyacak şekilde tasarlandı. Axiom Space, geliştirme devam ederken yaşam destek sistemleri, basınçlı giysiler ve aviyoniklerdeki modern teknolojik yenilikleri uygulamaya devam edecek. Şirket, giysiyi görevden önce uzay benzeri bir ortamda test edecek.
Artemis III'ün ardından ajans, Keşif Araç Dışı Aktivite Hizmetleri (xEVAS) sözleşmesi kapsamında gelecekteki Artemis görev hizmetleriyle rekabet edecek. NASA, ajansın hem Ay hem de Uluslararası Uzay İstasyonu için uzay yürüyüşü ihtiyaçlarını karşılamak için sözleşmeyi kullanıyor. Ajans geçtiğimiz günlerde, astronotların uzay istasyonunda uzay yürüyüşleri sırasında giymeleri için yeni uzay kıyafetleri geliştirmesi için xEVAS sözleşmesi kapsamında da yarışan Collins Aerospace'e bir görev emri verdi. Her iki firma da gelecekteki uzay yürüyüşü ve ay yürüyüşü hizmetleri görev siparişleri için rekabet edecek.
NASA, Artemis aracılığıyla Ay'a ilk kadını ve ilk siyahi insanı indirerek, Ay yüzeyini her zamankinden daha fazla keşfetmek ve gelecekteki Mars astronot misyonlarına hazırlanmak için uzun vadeli, sürdürülebilir bir Ay varlığının yolunu açacak.
Peki siz astronot olmak ister misiniz? Astronot olsaydınız nasıl bir uzay giysisi giymek isterdiniz? Yorumlarınızı aşağıdaki sosyal medya kanallarından arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.
[description] => Astronotlar Neden Uzay Giysisi Giyerler? Uzay ortamı insanlar için tehlikeli midir? Bu soruyu hemen evet olarak cevaplayabiliriz. Peki ama neden? [keywords] => Astronotlar Neden Uzay Giysisi Giyerler, Uzay ortamı insanlar için tehlikeli midir, Karman Hattı, uzay giysisi, uzaydaki tehlikeler, Birincil Yaşam Destek Sistemi, Uluslararası Uzay İstasyonu, Uzay giysisi bizleri nelerden korur, uzayda basınç var mı, uzay da atmosfer var mı, meteor tozları, Uzayda radyasyon, Astronotlar radyasyondan nasıl korunur, uzay yürüyüşü, Astronotlar uzayda nasıl su içer?, Uzay giysisinin fiyatı ne kadar, Uzay giysisi eldivenleri, Artemis Programı, Artemis III, Axiom Extravehicular Mobility Unit, AxEMU, Axiom Space, Keşif Araç Dışı Aktivite Hizmetleri (xEVAS), Mars astronot misyonları, [extra] => [{"key":"","value":""}] [created_date] => 2020-09-10 10:49:11 [updated_date] => 2023-05-18 14:00:15 [lang] => tr [active] => 1 [search] => 1 [facebook_piksel] => ) )
Gökyüzü, insanlık tarihinde daima bir gizem kaynağıydı. Anadolu toprakları, binlerce yıl boyunca bu gizemi gözlemleyerek, yıldızların altında birçok medeniyeti ağırladı. Günümüzde ise Türkiye, bu gizemli uzay yolculuğunda yeni bir döneme imza attı.
Merhaba, geleceğin uzay kaşifleri! Güneş sistemi boyunca müthiş gerçekler ve harika karşılaştırmalarla canlanan gezegenlerle dolu, bu dünya dışı yolculuğa hazır olun.