Uzaya gitmenin bilmediğimiz yararlarına odaklanacak ve uzayda kullanılmış veya uzay çalışmaları süresinde üretilip insanlığa fayda sağlamış uzay teknolojilerinden bahsedeceğiz. Teknoloji ile Uzay Araştırmaları Arasında Nasıl Bir İlişki Var olduğunu gelin hep beraber inceleyelim...

NEDEN UZAYA GİDİYORUZ?

Neden uzaya gidiyoruz? Uzayda hayat var mı? ve daha nicesi... İnsanlığın gökyüzü merakı çok eski çağlardan bu yana insanlığı keşfetmeye yönlendirmiş, yeni makinalar yapılmasının önünü açmış ve insanlığa uzayın derinliklerine kadar gitmek konusunda ilham vermiştir.

Uzaya gitmenin, uzayla hiç ilgisi olmayan insanların bile hayatlarını kolaylaştırdığını biliyor muydunuz?

Tabii ki içimizdeki o keşfetme azmi hiçbir zaman tükenmiyor. Ayrıca neredeyse her yeni uzay görevinde öğrenilen yeni bir bilgi insanlığa inanılmaz faydaları olan teknolojilerin keşfini de beraberinde getiriyor. İşte uzay çalışmaları süresinde keşfedilmiş, bazen üzerinde bazı değişiklikler yapılarak bazen de hiç değiştirilmeden insanlığın kullanımına sunulmuş teknolojilere "spinoff" diyoruz.

Uzay Teknolojilerinin Günlük Hayatımızdaki Yeri Nedir?

Daha önce marketlerde vakumlanarak havayla teması engellenmiş ve uzun raf ömrüne sahip ürünlerden gördünüz mü? Peki bu yöntemin nasıl keşfedildiğini biliyor musunuz?

NASA’nın belki de en eski buluşlarından biri gıda güvenliği üzerine olmuştur. Astronotların uzun süreler boyunca uzay ortamında kalacağı düşünülerek hazırlanan bu özel gıdalar, üretim esnasında şoklanır ve vakumlu paketler yardımıyla hava alması engellenir. Böylece paketlenen yiyecekler hem uzun süreler boyunca tazeliğini korur hem de yiyeceğin bakteriler veya mantarlar tarafından bozulması engellenir. Bu özel gıda paketleri, günümüzde hem uzay istasyonunda hemde Türkiye’de dahil yaklaşık 150 ülkede kullanılmaktadır.

Şimdi biraz daha farklı buluşlara göz atalım.

1960’lı yılların sonunda Ay’a gitmek artık bir hayal değildi. 20 Temmuz 2020 Pazartesi günü 51. Yılını kutlayacağımız Ay’a ilk insanlı iniş artık gerçekleşmişti. Fakat uzay giysilerinin ve düşük yer çekiminin azizliğine uğrayan astronotlar yerden toprak örnekleri almakta zorlanıyordu. Onlar zorlandıkça yeni yapılacak keşif yaklaşıyordu.

Günümüzde belki de hepimizin evinde bulunan kablosuz süpürgelerin atası işte tam da bu amaç için icat edildi. Günümüzdekine benzer bir yapıya sahip olan, kablosuz şarjlı örnek toplayıcılar da kullanılarak Ay yüzeyinden toplamda 382 kilogram örnek Dünya’ya getirilerek incelendi. Sonrasında da başka bir şirket tarafından patentin satın alınmasıyla günümüzde evlerde, ofislerde ve arabalarda kullanılan kablosuz elektrikli süpürgeler yaygınlaştı ve hala kullanılıyor.

Şimdiki uzay teknolojisi sizleri çok şaşırtacak!

NASA, ısı takibi yapan füzelerin kızıl ötesi ışınlarını yakalamak amacıyla bir firma ile ortaklaşa bir materyal geliştirmeye çalışır. Geliştirilecek olan materyal hem hassas olan radar ekipmanlarını korumak için tasarlanmış güçlü bir kubbe yapısında olmalı hem de mümkün olduğunca şeffaf olmalıdır. Bu amaç için polikristal isminde yeni bir materyal geliştirilir. Aradan geçen birkaç yılın ardından başka bir firma benzer bir materyal için yola çıkar fakat bu defa amaçları çok farklıdır. Bu firmanın amacı bu materyali diş tellerinde kullanarak diş tellerinin görünüşünü daha sevimli kılmaktır. NASA ile irtibata geçen firma sonunda görünmez diş tellerini yapmayı başarır ve günümüzde sağlık açısından çok gerekli olan bu buluşun dişlerde çok güzel görünmesini sağlarlar.

Şimdi birazda rahatlıktan ve konfordan bahsedelim.

İnsanlı uzay çalışmalarının başlarında astronotları uzaya taşıyan araçlar bir amaca hizmet etmek için tasarlandığından birçok konuda konfor kısmına dikkat edilmemişti. Fakat belli bir süre sonra astronotlar sırt ağrısı ve boyun ağrısı gibi şikayetler ile gelmeye başlayınca NASA mühendisleri araştırmaya konuldu. Ağrıların sebebi koltuklardı. Her ne kadar mikro yerçekimi seviyesine ulaşmak yaklaşık sekiz buçuk dakika sürse de astronotlar koltuklara sıkı sıkıya bağlandıkları için koltuklar astronotları fiziksel olarak zorluyordu. NASA mühendisleri öyle bir sünger tasarımı yaptılar ki astronot koltuğa oturduğunda sünger tamamen astronotun şeklini alıyor, kalktığında ise sünger normal pozisyonuna geri dönüyordu. İşte o bir çok yatak veya ayakkabı reklamında gördüğümüz hatta bazen evcil hayvanların oyun alanı olan hafızalı sünger böyle geliştirildi ve insanlığın kullanımına sunuldu.

Uzay çalışmalarına sadece NASA’da yıllık yaklaşık 19 milyar dolar harcanıyor. Bu miktar çok fazla gelebilir. Fakat insanlığa getirileri paha biçilemez. Günümüzde kullandığımız mikrodalga fırınlardan uzaktan kumandalara, kışın bizleri soğuktan koruyan ince ama etkili montlardan gözlüklerimizde ve telefon ekranlarımızda kullanılan çizilmez camlara kadar birçok teknoloji bu uzay çalışmaları sayesinde keşfediliyor ve kullanılıyor. Aynı zamanda insanlığın gökyüzüne olan merakı da giderilmiş oluyor. Uzay çalışmalarında geliştirilen teknolojilerle belki de ileride o filmlerde gördüğümüz uçan arabalar bile gerçek olabilir.

"Neden uzaya gidiyoruz?" başlıklı konumuzun sonuna geldik.

Her hafta sizlerle uzay ve uzay bilimleri hakkında birçok farklı bilgileri paylaştık ve paylaşmaya devam ediyoruz. Daha önce hazırladığımız muhteşem içeriklere sahip eğitim videolarımızı kanalımızdan izleyebilirsiniz.

Bir sonraki videomuzda sizleri uzayın derinliklerinden bambaşka konularla karşılamak dileğiyle, hoşçakalın!

Çocuklar İçin Benzersiz Yaz Kampları!

Çocuklar İçin Benzersiz Yaz Kampları!

2025 Çocuklar İçin Yaz Kamplarına Kayıtlar Başladı! Türkiye'nin Eşsiz Eğitim Merkezinde 7-15 Yaş Grubu İçin Yaz Kampı Eğlencesi ve Eğitim Bir Arada!

03.10.2024
Yapay Zeka ve Uzay Keşfi

Yapay Zeka ve Uzay Keşfi

Yapay zeka, son yıllarda hızla gelişen ve pek çok sektörde derin etkiler yaratan bir teknolojidir. İnsan hayatına etkileri açısından bakıldığında, yapay zeka birçok açıdan olumlu katkılar sunmaktadır. Yapay zeka sayesinde üretilen otomasyon sistemleri ve akıllı cihazlar, insanların günlük yaşamlarını daha kolay ve konforlu hale getirmektedir.

04.04.2024
Türkiye’nin Uzaydaki Yeri: Geçmiş, Günümüz ve Gelecek

Türkiye’nin Uzaydaki Yeri: Geçmiş, Günümüz ve Gelecek

Gökyüzü, insanlık tarihinde daima bir gizem kaynağıydı. Anadolu toprakları, binlerce yıl boyunca bu gizemi gözlemleyerek, yıldızların altında birçok medeniyeti ağırladı. Günümüzde ise Türkiye, bu gizemli uzay yolculuğunda yeni bir döneme imza attı.

12.03.2024
Kış Gün Dönümü: “En Karanlık Gün”

Kış Gün Dönümü: “En Karanlık Gün”

Yılın en kısa günü ve “astronomik kışın” ilk günü olma özelliği taşıyan kış gün dönümünün zamanı geldi!

21.12.2023
Güneş Sisteminde Bir Tatile Ne Dersiniz?

Güneş Sisteminde Bir Tatile Ne Dersiniz?

Merhaba, geleceğin uzay kaşifleri! Güneş sistemi boyunca müthiş gerçekler ve harika karşılaştırmalarla canlanan gezegenlerle dolu, bu dünya dışı yolculuğa hazır olun.

18.07.2023
Üste Çık